DUYGULAR-FİNANS
Sadece para kazanma isteği, doğru yatırım kararları vermede etkili olamıyor. Para kazanmayı isteyen kişi, kendisine en iyi getiriyi sağlayacak analizleri yapıp, alım ve satım sonucunda isteğine ulaşır mantığı, yapılan araştırmalara göre pekte sağlıklı işlemiyor.
Yatırım sürecini profosyonel bir şekilde yürüten uzmanları incelediğimizde belirli davranış kalıplarına sahip olduklarını görüyoruz. Her traderin tarzı, mantığı, alım satım stratejisi farklıdır.
Bu kişisel özelliklerden, yetişilen sosyal çevreden, alınan eğitimlerden, yapılan yanlışlardan, deneyimlerden süzülerek ortaya çıkar. Temelde herbirinin vazgeçmediği ana kurallar vardır. İşin aslında kolay kısmı olan analiz sürecinden sonra, ortaya çıkan resmi yorumlamak kişinin sezgi yönüyle alakalıdır.
Bir piyasa düşünün ki düşüş yaşıyor, yukarı yönlü hareket düşüş anında aniden tersine dönerek yükseliş olabileceği gibi, yatay bir hareket sonrasında dönüşte olabilir. Bir bakmışsınız yataya bağlamış fiyat hareketi belirli bir noktadan sonra tekrar düşüşe geçmiş. Grafkler üzerinde rahatça görebileceğiniz bu süreçte, beyninize gelen veriler tasniflenip analitik bir düşünce ile ortaya çıkarken siz bunu düşünerek yapmasanızda sezgilerinizde bu süreçte devreye girer. Makro ekonomik parametreler açıklanırken birbirleriyle olan etkileşimini düşünün. Siz bunları yorumlarken piyasanın momenti konusunda hissettikleriniz değişmeye başlar ve düşüş sırasında aniden dönüşün olabileceği fiyat seviyeleri yada düşüş sonrası yataya bağlayan fiyat hareketinde kırılışın ne tarafa olacağı konusunda sezgileriniz oluşmaya başlar. Bunlar göstergelerle desteklendikten sonra ve teknik analiz kurallarına göre yükseliş için gerekli dirençler geçildikten sonra size geriye sadece almak kalacaktır. Ama bu yetkinlik sürecinin bir kaç yılda sağlanabileceğini sanmıyorum.
YAZAR:
Ali Erkan TANACIOĞLU
“Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.
Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan değerlendirmeler, yorum ve kişisel görüşlere dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir.
Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.”
Tanıdığım bir çok usta trader sadece fiyat grafiği ve işlem hacmini kullanıyor. Bu noktada pozitif uyuşmazlıklar varmıdır? diye sorduğumda bir traderin verdiği cevap şuydu; uyuşmazlık olmaması gibi bir durumu zaten burada düşünemezsin. Bunu nasıl algıladığını sorduğumda fiyat çubuklarıyla işlem hacmini ve volatiliteyi beraber yorumlayarak muhtemelen RSI'da bu noktada şöyle hareket etmiştir. Çünkü RSI hesaplanış itibariyle şu yapıdadır gibi bir kaç indikatörün o fiyat grubunda nasıl hareket edebileceğini açıklamıştı. Bu yorumlama tarzının arkasında yatan gerçek sadece deneyimdi. Geçmişte yaşadığı deneyimler ve sezgileriyle bu karar sürecini yaşayabiliyordu.
Benzer şekilde temel analiz konusunda da, temel verileri sağlam, sürekli kar eden, temettü dağıtımında sorun olmayan hatta teknik analiz olarak uygun alım yerlerinde olan bir şirketin alımı konusunda bir analist şu yorumu yapmıştı; herşey uygun yerli yerinde ama ben bu şirketten bi hayır beklemiyorum. Neden olarakta bir nedeni yok, ben sadece bu şirketin hikayesinin bittiğine inanıyorum demişti.
Burada anlatmak istediğim körü körüne içinizden gelen isteklere uyarak alım satım yapmak değildir. Rasyonel, analizin kurallarına uyarak, analitik düşünerek ortaya çıkardığınız analize içinizden gelen ses ne diyor. Bu yatırım aracını almak içinize siniyor mu? (duyguların deneyimlenmiş, süzgeçten geçirilmiş hali)
Burada dikkat çeken bir konu daha var, insanlarda görülen davranış kalıpları. Bu kalıpların özünde ihtiyaç ve ihtisas yani uzmanlaşma yatıyor. İhtiyacınız ne ise beyin ona odaklanıyor, ihtisasınız ne ise o konuya odaklanıyorsunuz. Kendinizi neyle meşgul ederseniz o konuda algı dünyanız şekilleniyor. Bu noktada pozitif düşünce devreye giriyor, pozitif düşünce, yıkıcı olmayan yapıcı temelli düşünce şeklinde tanımlanabilir. Negatif düşünceler insanı karamsarlığa agresifliğe itebiliyor.